Sevgiliye En Güzel Aşk Mektupları

Sevgiliye Aşk Mektubu
Umut yaşatır insanı derler. 
Umut etmek güzeldir, insanı ayakta tutar. 
Bunca zaman sadece umut ettim ve şimdiki yaşlarımda, umut yerini aşka bırakır oldu. 
İnsanı yaşatan tek şey umut değilmiş meğer. 
Aşk bize verilmiş en kutsal duygu.

Küçücük kalbime dokunduğun gün başladı hayat. 
Hala devam ediyor ve ben her seferinde iyi ki diyorum. 
Bana olan desteğin, bana olan sevgin, bana duyduğun büyük aşk karşısında, dizlerinin önüne eğilip, sana olan bütün duygularımı haykırmak isterdim. 
Fakat ağızdan çıkmıyor cümleler senin yanında. 
Seni sadece yazarak anlatabiliyorum. Yüzünü, kirpiklerinin tel tel ayrılışını, gülüşünü, ellerinin ve kalbinin sıcaklığını sadece kâğıtlara dökebiliyorum.
 Sana bakarken daha bir güzelleşiyor sanki ruhum. 
İçimde kötü olan ne varsa, hepsi bir bir kopuyor, karışıyor sonbahar rüzgârlarına. Savruluyor içimdeki bütün olumsuzluklar. 
Güzel olan ne varsa bana koşuyor sanki seninle birlikte. 
Tarif edilemiyor bazen sevgili…
 
Sen kutsanmış kitap gibi, sen üstüme düşen yağmur damlası gibi, sen cama vuran rüzgâr gibisin. Sen yatağımdaki derin uyku, sen sabahıma güneş, sen karanlığıma mum alevi. 
Sen kalbimi ısıtabilen, içimi okşayabilen tek varlıksın. 
Bana bütün duyguların en güzelini yaşatan, büyümemi sağlayan, içime heyecan katanımsın ve sen iyi ki varsın.
 
Duysalar kıskanırlar kalbinin güzelliğini, duysalar alırlar hemen seni benden. 
Yok, eşin benzerin. Senden bir tane daha yok. 
Senin gibi bakan, senin gibi gülen, senin gibi dinleyip susan, senin gibi ağlayan, senin gibi saran yok. Sen varsın bir. 
Şu koca dünyaya gönderilen ve beni bulan bir tek sen varsın. 
Sen bütün sonlarımın başlangıçlarına dokunansın. 
Sen; denizin mavisi, yaprakların yeşili, siyahın aydınlığısın.
 
Sen beyazsın; hemen kırılırsın, leke tutar beyaz yanların, ağlarsın kan damlar sokaklara. Yüzüne ufacık hüzün düşse, kuşlar ötmeyi bırakır, kanatları kırılır.
Ne zaman dönsen sırtını bana, yırtılır bedenim. 
Yokluğun keser nefesimi, dolar gözlerim de ağlayamam. 
Üzülmenden korkarım. 
Sen üzülme sevgili; varsın dolsun gözlerim yaşlarla, varsın yansın bu gezegen, alev alsın. Yeter ki üzülme.
Sen gülümsemek, etrafa neşe katmak için yaratılmışsın. 
Sen başyapıtsın. 
Gözlerin hiç dolmamalı mesela, yüzün hiç düşmemeli. 
Ellerin hiç gözyaşlarına gitmemeli senin. 
Sen hep sevmeli, sevilmeli, gülmeli mutlu olmalısın.
 
Sen; sofranın tuzu, rüyaların tatlı düşü…  
Sakın gitme, hep yanımda kal. Kal ki ruhum nefes alsın, kal ki canıma can katılsın. 
Yüreğime değdiğin günden beri böyleyim işte. 
Kerem, Ferhat, Mecnun misali, divaneyim, deliyim belki. 
“Nasıl böyle oldu?” dersen, dön bir bak aynaya. 
Bunun bütün cevabı sende. Sen sorulara cevapsın.
 
Bazen olmadığın gecelerde oturuyorum camın önüne, alıyorum elime bir kahve bir de sigara. Sen yokken hava genelde öfkeli oluyor. 
Esmer bulutlar kuşatıyor gökyüzünü, bir türlü açık vermiyor. 
Tek bir yıldız kalmıyor gökyüzünde, sanki hepsi küsüyor. 
Yıldızlara bakıp dalamıyorum diye, dışarıya göz gezdiriyorum ben de. 
Ağaçlar yalpalanıyor. 
Yapraklarını akıtıyor, gözyaşı misali. 
Yerler hep yaprak oluyor. 
İnsan basmak istemiyor yapraklara, acıyla ayrılıyorlar daldan diye. 
Sonra rüzgâr bakıyor etrafa, sen yine yoksun… 
Bir hışımla esmeye başlıyor. 
Ne ağaç dalından düşen yaprak kalıyor, ne yerden kalkmayan toz, tomur…
 
Yokluğun böyle bir şey sevgili… 
Sensizlik bir tek bana değil, bütün doğaya yansıyor. 
Her şey, herkes kırılıyor dallarından. 
O yüzden iyisi mi, sen gitme kal. 
Ciğerlerime dolan sigara dumanı bile yoksun diye dertli yanıyor, kahve buz gibi oldu, oda da epey soğuk. 
Doğ karanlığıma, aydınlansın ısınsın odam, sen gitme kal…

Facebook Twitter instagram Google+ Pinterest Youtube
Hesaplarımızdan Takip Ederek Bize Destek Olunuz
Bizi takip`de bulunduğunuz için teşekkür ederiz
Yorumlar