Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın.
Ne sevdalar gördü bu yürek, ama bir sende çarptı bu kadar kalbim ve seni sen olduğun için sevdi yüreğim. Ne çaredir, ne derman hiçbir güç ve kuvvet.
Seni seviyorum ey yar, gel bana bir parça sükunet.
Eğer adına eşlik edecekse soyadım,
Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.
Ömrümün en virane sapağında denk geldi sana düşlerim, seni seven kalbim ve saçlarına vurulan gözlerim oldu en büyük suçlu.
Dışarısı soğuk ve daha soğuk olacak.
Ben ise soğuğun tam ortasında senin için yanan yüreğimle şarkılar söyleyeceğim bu güzel günün akşamında.
Her şeyin bu kadar yalan ve sahte olduğu bir dünyada, ömrümün ortasında nasıl da güzel duruyorsun adam!
Her şarkının içinde kendine yer buluyorsun sevgilim.
Her güzel manzaranın tam ortasında duruyorsun…
Deli bir viraneyim sokaklarında, ömrümü adamışım ismine.
Ya benim olacaksın, ya da ben kendimden vazgeçeceğim bu sonbahar akşamında.
Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir.
Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir.
Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Nasıldır bilir misin? Biri kibrit! Diğeri mum!
YANAN DA biter. YAKAN DA biter.
Kalp midir sev diyen,
Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen?
Sahi neydi sevmek: bi muma ateş olmak mı,
Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Kelebeğin ömrü azdır derler, ben senin gözlerinin ışığıyla beslenen ölümsüz bir kelebeğim.
Sana olan sevgim ve hasretim
Kaf dağının tepesinde açan bir gülün güzelliği kadar uzun ve koklanması kadar çaresiz.
Krizantem çiçekler besliyorum zulamda, senli düşünceler girdap oluşturuyor beynimde ve ben sana haddinden fazla vurgunum ey güzel. Bak bana gülümseyen bakışlarınla..
Seviyorum, hem de senin anlayamayacağın kadar.
Hani o sonbahar akşamlarında çiselenen yağmurun narin sesi olur ya, o denli mırıldanıyorum ismini sokaklara.
Dönüveriyorum karşıma çıkan her çıkmazdan, hasretin karşılıyor beni ay ışığına çalmış bir bank köşesi.
Ve ben susuyorum aşkımla ve sevgimle sana dair ne varsa içimde.
Sen benden habersiz yaşıyorsun, ben ise seni her gün o durakta görmenin hasretiyle yarınlara ışık yakıyorum her gecenin seherinde.
Tam her şeyi kaybetmiştim derken sen çıkıverdin karşıma, kimsesiz bir çare doğduğum topraklara yeniden umut oldun. Seni canımdan çok seviyorum, aşığım sana.
Tenimizin rengi ne olursa olsun, her gece aynı ayın ışığında titremek bize nem veriyorsa aşkımız bir sevdamız birdir bizim.
Aşka dokunmak deyince aklıma aşk duygusunun kendisi değil, bir tek sen geliyorsun.
Aşık olduğuma değil, sana aşık olduğuma seviniyorum.
Kendim için değil ikimiz için yaşamak deniyor buna.
Ben senin kalbine giden yolun en eski yolcusuyum ve daha kimseye rastlamadım.
Burada yalnızım ama seninle olmaktan mutluyum.
Şart mı dudaklarımla kal demem,
Gözlerim çığlık çığlığa gitme diye haykırırken…
İçimde bitmek tükenmek bilmeyen, sonsuz bir sevdasın sen.
Birbirinden güzel hayallerle büyüdün sen içimde, zaman geldin damarımda ki kan oldun, zaman oldu kanımdaki hücre.
Senden başka bir hayat düşünmektense, düğün dernek sayılır bana ölüm bile.
Sen vatansever olduğun sürece ben sana vatan olmaktan vazgeçmem.
Toprak bütünlüğümü koruyabilmek için her şeyi yaparım.
Aşk insanın kalbine sevdiğini tıka basa doldurması gibidir, arada hiç boşluk kalmaz.
Bazı insanların gidebileceği yerler çoktur, ancak sığınabileceği yerler hiç yoktur.
Aşk bir bakıma sonuna kadar yalnızlaşmaktır.
Baharın habercisi olan gülüşlerini benden sakın esirgeme.
Eğer ömür boyunca bana gülmezsen, ömrün mevsimleri kara kışa teslim olur.
Ayrı dünyaların insanlarıyız ama aynı rüyanın yolcularıyız.
Aynı hayalde kavuşacağımız günler elbet gelecek.
Biraz ilüzyon, biraz gerçek…
Eline aldığın gülün kokusu yoksa gülü koklamayı bilmediğin içindir.
Aşk da böyledir; nasıl seveceğini bilmiyorsan hayat sana kocaman bir cehennemdir.
Yalnızlık bazen insanın kendinden bile kaçmaya çabalamasıdır.
Aşk ise kendinden kaçarken bir başka yalnızlığa tutulmaktır!
Bilindik cümlelerle belli etme aşkını.
Onun üstüne güneşin ne kadar çok yakıştığını anlat mesela.
Ne demek istediğini düşünsün dursun.
Birini çok sevmen onu mutlu edebileceğin anlamına gelmez.
Mümkünse çok sevme, güzel sev.
Çünkü sevilmeye ihtiyaç duyanlar farklı hissetmek isterler, çok hissetmek değil!
En sevdiğin sözlerin onun dilinden döküldüğünü fark ettiğin an, aşık olmaya başladığın andır.
Ve bu devrimi hiçbir muhafız durduramaz.
Bazı kadınlar silah kullanmaz, çünkü gülüşleri vardır.
Fakat unutma; bazı adamlar da silah kullanmaz, çünkü beyinleri vardır!
Hiç başlamamış bir dün, yaşanmamış bir yarın, ne olduğu belirsiz bir bugün.
Eğer zaman kavramın karışıyorsa, saatleri şaşırtan bir kadına aşık olmuş olabilirsin.
Kemiklerimin paramparça olacağını bilsem yine de sarılırdım sana bütün gücümle.
Çünkü aşk kendini feda edebilmektir biraz da.
Kendi bahçende yaprak bile olamıyorsan, başkasının bahçesine girip çiçeklik taslamayacaksın.
Aşkı yaşamak istiyorsan önce aşkın ne olduğunu anlayacaksın.
Aşkın açtığı yara kabuk bağlar mı sanıyorsun?
Belki kanını akıtmaz ama canını alır senden parça parça.
Aşık insan susmaya başladıysa aslında kendisiyle sessiz bir şekilde konuşuyor demektir.
Seni gücümün yettiği yere kadar değil, hayallerimin ulaştığı yere kadar seviyorum.
Hayal gücümün bir sınırının olmaması en büyük avantajım!
Senin kalbimden benim aşkım çıkınca ortaya herkes gibi olduğu gerçeği çıkabilir.
Belki de seni sen yapan benimdir.
Ben kendimden oluşan bir adaydım.
Sen ise beni çevreleyen sonsuz okyanus!
Aşk, milyonlarca kelimenin bir araya gelmesi sonucunda, kelimelerin hiçbir cümle içinde yer almayarak hiçbir şey anlatmamaya karar vermesidir.
Sessizlik seni bin yıl boyunca suskun bir şekilde beklemek gibidir. Sensizlik ise dünya denilen cehennemde sessizliği beklemektir!
Aşk ve yangının birbirini sürekli tamamlar.
Sonuç olarak ikisi de düştüğü yeri yakar.
Bahar yağmurlarına destek olsun diye ağlar bazıları.
Çünkü ilkbaharda yaşanan aşk daha başkadır, kasımda donan gözyaşları ilkbaharda çözülür.
Denizler derinliğiyle, yangınlar alevleriyle korkutur insanı.
Oysaki aşka her şey dahildir; boğulmaktan kurtulan kendisini bir anda alevler içinde bulabilir.
Aşk üzerine boyumdan büyük laflar edebilirdim, ancak haddinden bile küçük insanlara rastladım.
Aşkın huzuruna çıkıp iki kelime bile edemeyince daha iyi anlarsın; bazen şiirlerin bile dili dolanır aşkın karşısında.
Aşkın mevsimleri yok mu sanıyorsun?
Kışın işlediği suç büyük olursa, bahar hiçbir zaman gelmemeyi tercih edebilir.
Denize girmekten korkun çocuk gibi seviyorum seni, yaklaşmak istiyorum ama sana uzak kalmam en doğrusu.
İkimizi de aynı kefene sarsalar, bu dünyada bir olamadık belki öbür dünyada bir olurduk.
Ben seni öylesine geçici değil, ölesine kalıcı seviyorum.
Belki hiçbir zaman adımız aynı yaprakta yazmadı ama ben hayallerimde seninler aynı yastığa baş koyarak yaşlandım.
Yaşadığın bazı duyguları hiçbir zaman yazamazsın, yalnızca hissettirebilirsin.
Sizi hayallerinizden vaz geçirebilecek bir kalp bulduysanız Allah’ınızdan yeni bir ömür isteyen çünkü o kalbi yaşamaya bir ömür yetmez.
Ben senin yalnızca sevgilin değil, gözlerimin içine bakmaya kıyamadığın birisi olmak istiyorum.
Sen benim en büyük günahım ve en çok sevdiğim günahımsın.
Bana hiçbir zaman yüzünü dönme gece olduğunu sanıyorum benim hayat ışığım.
Ben senin her bir zerrene muhtaç iken kim üzüp hırpalıyor seni.
Gülüşünün bende kaç bahar edeceğini tahmin bile edemezsin.
Gittiğin zaman sol yanımı neden götürdün. O olmadan yaşayabilir miyim sandın?
Sen hangi şiirde ya da hikayeden fırlayıp geldin kalbimin tam orta yerine.
Baktığım her yerde olabileceğini hissettirdin bu gönlüme.
Sen benim yaşadığım ilk şiir, yaşadığım ilk çaresizlik, yaşadığım en büyük boşluksun.
Mühendislik yalnızca hesap yapmaktan ibaret değilmiş asıl önemlisi insan mühendisliğini çözebilmekteymiş.
Elimde baktığım resmin olmasaydı da sen olsaydın.
Ben senin olduğun yerde acı çekmeye de razıyım.
Sen benim saatlerce seyre daldığım en güzel varlıksın.
Kimseye sana baktığım gibi bakmadım.
Kimseye sana yaptığımı yapmadım.
Ben yalnızca seninle doyumsuz bir şekilde aşkı yaşamak istedim.
Gülerken yaşadığın acıları yalnızca ben anlıyorum, sana derman olmak istiyorum.
Sonunun nasıl biteceğini kestirememekten sevginin aşkın ne olduğunu unuttuk galiba.
Bizim ev dolu bana kalbinde yer açar mısın oraya gelmek istiyorum.
Ne sevdalar gördü bu yürek, ama bir sende çarptı bu kadar kalbim ve seni sen olduğun için sevdi yüreğim. Ne çaredir, ne derman hiçbir güç ve kuvvet.
Seni seviyorum ey yar, gel bana bir parça sükunet.
Eğer adına eşlik edecekse soyadım,
Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.
Ömrümün en virane sapağında denk geldi sana düşlerim, seni seven kalbim ve saçlarına vurulan gözlerim oldu en büyük suçlu.
Dışarısı soğuk ve daha soğuk olacak.
Ben ise soğuğun tam ortasında senin için yanan yüreğimle şarkılar söyleyeceğim bu güzel günün akşamında.
Her şeyin bu kadar yalan ve sahte olduğu bir dünyada, ömrümün ortasında nasıl da güzel duruyorsun adam!
Her şarkının içinde kendine yer buluyorsun sevgilim.
Her güzel manzaranın tam ortasında duruyorsun…
Deli bir viraneyim sokaklarında, ömrümü adamışım ismine.
Ya benim olacaksın, ya da ben kendimden vazgeçeceğim bu sonbahar akşamında.
Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir.
Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir.
Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Nasıldır bilir misin? Biri kibrit! Diğeri mum!
YANAN DA biter. YAKAN DA biter.
Kalp midir sev diyen,
Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen?
Sahi neydi sevmek: bi muma ateş olmak mı,
Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Kelebeğin ömrü azdır derler, ben senin gözlerinin ışığıyla beslenen ölümsüz bir kelebeğim.
Sana olan sevgim ve hasretim
Kaf dağının tepesinde açan bir gülün güzelliği kadar uzun ve koklanması kadar çaresiz.
Krizantem çiçekler besliyorum zulamda, senli düşünceler girdap oluşturuyor beynimde ve ben sana haddinden fazla vurgunum ey güzel. Bak bana gülümseyen bakışlarınla..
Seviyorum, hem de senin anlayamayacağın kadar.
Hani o sonbahar akşamlarında çiselenen yağmurun narin sesi olur ya, o denli mırıldanıyorum ismini sokaklara.
Dönüveriyorum karşıma çıkan her çıkmazdan, hasretin karşılıyor beni ay ışığına çalmış bir bank köşesi.
Ve ben susuyorum aşkımla ve sevgimle sana dair ne varsa içimde.
Sen benden habersiz yaşıyorsun, ben ise seni her gün o durakta görmenin hasretiyle yarınlara ışık yakıyorum her gecenin seherinde.
Tam her şeyi kaybetmiştim derken sen çıkıverdin karşıma, kimsesiz bir çare doğduğum topraklara yeniden umut oldun. Seni canımdan çok seviyorum, aşığım sana.
Tenimizin rengi ne olursa olsun, her gece aynı ayın ışığında titremek bize nem veriyorsa aşkımız bir sevdamız birdir bizim.
Aşka dokunmak deyince aklıma aşk duygusunun kendisi değil, bir tek sen geliyorsun.
Aşık olduğuma değil, sana aşık olduğuma seviniyorum.
Kendim için değil ikimiz için yaşamak deniyor buna.
Ben senin kalbine giden yolun en eski yolcusuyum ve daha kimseye rastlamadım.
Burada yalnızım ama seninle olmaktan mutluyum.
Şart mı dudaklarımla kal demem,
Gözlerim çığlık çığlığa gitme diye haykırırken…
İçimde bitmek tükenmek bilmeyen, sonsuz bir sevdasın sen.
Birbirinden güzel hayallerle büyüdün sen içimde, zaman geldin damarımda ki kan oldun, zaman oldu kanımdaki hücre.
Senden başka bir hayat düşünmektense, düğün dernek sayılır bana ölüm bile.
Sen vatansever olduğun sürece ben sana vatan olmaktan vazgeçmem.
Toprak bütünlüğümü koruyabilmek için her şeyi yaparım.
Aşk insanın kalbine sevdiğini tıka basa doldurması gibidir, arada hiç boşluk kalmaz.
Bazı insanların gidebileceği yerler çoktur, ancak sığınabileceği yerler hiç yoktur.
Aşk bir bakıma sonuna kadar yalnızlaşmaktır.
Baharın habercisi olan gülüşlerini benden sakın esirgeme.
Eğer ömür boyunca bana gülmezsen, ömrün mevsimleri kara kışa teslim olur.
Ayrı dünyaların insanlarıyız ama aynı rüyanın yolcularıyız.
Aynı hayalde kavuşacağımız günler elbet gelecek.
Biraz ilüzyon, biraz gerçek…
Eline aldığın gülün kokusu yoksa gülü koklamayı bilmediğin içindir.
Aşk da böyledir; nasıl seveceğini bilmiyorsan hayat sana kocaman bir cehennemdir.
Yalnızlık bazen insanın kendinden bile kaçmaya çabalamasıdır.
Aşk ise kendinden kaçarken bir başka yalnızlığa tutulmaktır!
Bilindik cümlelerle belli etme aşkını.
Onun üstüne güneşin ne kadar çok yakıştığını anlat mesela.
Ne demek istediğini düşünsün dursun.
Birini çok sevmen onu mutlu edebileceğin anlamına gelmez.
Mümkünse çok sevme, güzel sev.
Çünkü sevilmeye ihtiyaç duyanlar farklı hissetmek isterler, çok hissetmek değil!
En sevdiğin sözlerin onun dilinden döküldüğünü fark ettiğin an, aşık olmaya başladığın andır.
Ve bu devrimi hiçbir muhafız durduramaz.
Bazı kadınlar silah kullanmaz, çünkü gülüşleri vardır.
Fakat unutma; bazı adamlar da silah kullanmaz, çünkü beyinleri vardır!
Hiç başlamamış bir dün, yaşanmamış bir yarın, ne olduğu belirsiz bir bugün.
Eğer zaman kavramın karışıyorsa, saatleri şaşırtan bir kadına aşık olmuş olabilirsin.
Kemiklerimin paramparça olacağını bilsem yine de sarılırdım sana bütün gücümle.
Çünkü aşk kendini feda edebilmektir biraz da.
Kendi bahçende yaprak bile olamıyorsan, başkasının bahçesine girip çiçeklik taslamayacaksın.
Aşkı yaşamak istiyorsan önce aşkın ne olduğunu anlayacaksın.
Aşkın açtığı yara kabuk bağlar mı sanıyorsun?
Belki kanını akıtmaz ama canını alır senden parça parça.
Aşık insan susmaya başladıysa aslında kendisiyle sessiz bir şekilde konuşuyor demektir.
Seni gücümün yettiği yere kadar değil, hayallerimin ulaştığı yere kadar seviyorum.
Hayal gücümün bir sınırının olmaması en büyük avantajım!
Senin kalbimden benim aşkım çıkınca ortaya herkes gibi olduğu gerçeği çıkabilir.
Belki de seni sen yapan benimdir.
Ben kendimden oluşan bir adaydım.
Sen ise beni çevreleyen sonsuz okyanus!
Aşk, milyonlarca kelimenin bir araya gelmesi sonucunda, kelimelerin hiçbir cümle içinde yer almayarak hiçbir şey anlatmamaya karar vermesidir.
Sessizlik seni bin yıl boyunca suskun bir şekilde beklemek gibidir. Sensizlik ise dünya denilen cehennemde sessizliği beklemektir!
Aşk ve yangının birbirini sürekli tamamlar.
Sonuç olarak ikisi de düştüğü yeri yakar.
Bahar yağmurlarına destek olsun diye ağlar bazıları.
Çünkü ilkbaharda yaşanan aşk daha başkadır, kasımda donan gözyaşları ilkbaharda çözülür.
Denizler derinliğiyle, yangınlar alevleriyle korkutur insanı.
Oysaki aşka her şey dahildir; boğulmaktan kurtulan kendisini bir anda alevler içinde bulabilir.
Aşk üzerine boyumdan büyük laflar edebilirdim, ancak haddinden bile küçük insanlara rastladım.
Aşkın huzuruna çıkıp iki kelime bile edemeyince daha iyi anlarsın; bazen şiirlerin bile dili dolanır aşkın karşısında.
Aşkın mevsimleri yok mu sanıyorsun?
Kışın işlediği suç büyük olursa, bahar hiçbir zaman gelmemeyi tercih edebilir.
Denize girmekten korkun çocuk gibi seviyorum seni, yaklaşmak istiyorum ama sana uzak kalmam en doğrusu.
İkimizi de aynı kefene sarsalar, bu dünyada bir olamadık belki öbür dünyada bir olurduk.
Ben seni öylesine geçici değil, ölesine kalıcı seviyorum.
Belki hiçbir zaman adımız aynı yaprakta yazmadı ama ben hayallerimde seninler aynı yastığa baş koyarak yaşlandım.
Yaşadığın bazı duyguları hiçbir zaman yazamazsın, yalnızca hissettirebilirsin.
Sizi hayallerinizden vaz geçirebilecek bir kalp bulduysanız Allah’ınızdan yeni bir ömür isteyen çünkü o kalbi yaşamaya bir ömür yetmez.
Ben senin yalnızca sevgilin değil, gözlerimin içine bakmaya kıyamadığın birisi olmak istiyorum.
Sen benim en büyük günahım ve en çok sevdiğim günahımsın.
Bana hiçbir zaman yüzünü dönme gece olduğunu sanıyorum benim hayat ışığım.
Ben senin her bir zerrene muhtaç iken kim üzüp hırpalıyor seni.
Gülüşünün bende kaç bahar edeceğini tahmin bile edemezsin.
Gittiğin zaman sol yanımı neden götürdün. O olmadan yaşayabilir miyim sandın?
Sen hangi şiirde ya da hikayeden fırlayıp geldin kalbimin tam orta yerine.
Baktığım her yerde olabileceğini hissettirdin bu gönlüme.
Sen benim yaşadığım ilk şiir, yaşadığım ilk çaresizlik, yaşadığım en büyük boşluksun.
Mühendislik yalnızca hesap yapmaktan ibaret değilmiş asıl önemlisi insan mühendisliğini çözebilmekteymiş.
Elimde baktığım resmin olmasaydı da sen olsaydın.
Ben senin olduğun yerde acı çekmeye de razıyım.
Sen benim saatlerce seyre daldığım en güzel varlıksın.
Kimseye sana baktığım gibi bakmadım.
Kimseye sana yaptığımı yapmadım.
Ben yalnızca seninle doyumsuz bir şekilde aşkı yaşamak istedim.
Gülerken yaşadığın acıları yalnızca ben anlıyorum, sana derman olmak istiyorum.
Sonunun nasıl biteceğini kestirememekten sevginin aşkın ne olduğunu unuttuk galiba.
Bizim ev dolu bana kalbinde yer açar mısın oraya gelmek istiyorum.
Etiketler : Sevgiliye Aşk Mesajları, Sevgiliye Aşk Sözleri, Sevgiliye Aşk Mesajları, Sevgiliye Aşk Mesajları Kısa, Sevgiliye Aşk Mesajları Facebook Kaynak Sevgiliye Aşk Mesajları, Sevgiliye Aşk Sözleri En güzel aşk sözleri ve aşk mesajları sevgiliye gönderin Sevgiliye Uzun Mesajlar, Uzun Güzel Sözler ve Yazılar Güzel Aşk Sözleri ve İlham Verici Alıntılar
Sosyete Travel ~ Sosyete Sözler ~ Sosyete Trend
Sosyete Travel ~ Sosyete Sözler ~ Sosyete Trend
Yorum Gönder
Bilgi Paylaştıkça Güzel Dir, Paylaşır Mısınız ?
Sayfamızı Değerlendirin