Dua Yüreğin Güneşidir

ALLAH’IM
ACİZLİKTEN
FAKİRLİKTEN
CİMRİLİKTEN
KORKAKLIKTAN
TEMBELLİKTEN
HİLEKAR DOSTTAN
FAYDASIZ İLİMDEN
KABİR AZABINDAN
AĞLAMAYAN GÖZDEN
SIKINTI VE HÜZÜNDEN
ÜRPERMEYEN KAPTEN
HER TÜRLÜ HASTALIKTAN
HAYATIN FİTNELERİNDEN
BORÇ ALTINDA KALMAKTAN
KABUL OLMAYAN DUADAN
DOYMAK BİLMEYEN NEFİSTEN
İHTİYARLIKTAN ELE AVUCA DÜŞMEKTEN
ZALİM OLMAKTAN VE ZÜLME UĞRAMAKTAN
İSYAN ETTİREN FAKİRLİKTEN VE AZDIRAN ZENGİNLİKTEN
GEÇMİŞE KEDERLENMEKTEN VE GELECEĞE KAYGILANMAKTAN
SANA SIĞINIRIM.


DUA İNANAN İNSANIN KULLUĞUNUN BELİRTİSİ
YARATICISININ BUYUKLUGUNU TEŞHİR VE KENDİ KÜÇÜKLÜĞÜNÜ İLANDIR ASLINDA.
ESAS DUA, KELİMESİZ YÜREKTEN YAPILAN DUA OLMAKLA BERABER,
EFENDMİZİN (sav) KENDİ DLİNDEN YAPTIĞI DUALAR DAHA MAKBUL GÖRÜLMÜŞTÜR.
BUNUNLA BİRLİKTE HER İNSAN KENDİ DİLİNİN DÖNDÜĞÜNCE DUA YAPABİLİR.
SAFİ BİR NYETLE YAPILAN DUANIN GER ÇEVRİLME İHTİMALİ YOK DENECEK KADAR AZDIR.
ÇÜNKÜ VERMEK İSTEMESEYDİ , BİZE İSTEMEYİ VERMEZDİ.

YA RABBİ BENİ BENİM ÖNÜMDEN ÇEK,

YA RABBİ
BANA DEĞİŞTİREMEYECEĞİM ŞEYLERE KATLANMAK İÇİN SABIR,
DEĞİŞTİREBİLECEĞİM ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN CESARET,
BU İKİSİ ARASINDAKİ FARKI ANLAMAK İÇİN DE AKIL VER.

dua dua her zaman dua....
Allah bizlere mutlu güzel dolu dolu bir hayat yaşatsın..dua eden dilleriniz var olsun.amin

Allah'ım Gönlümün istediğini hakkımda hayırlı eyle, hakkımda hayırlı olanı gönlüme razı eyle...

Her gönül bir tek sevgiliye müştâktır aslında Ne var ki, kıblesi yanlıştır
Bulduğunu sandığı şey, gerçekte aradığı değildir
Kimisi bir gözleri âhûya zebûn Kimisi bir gül yüzlü güzele meftun
Kimisi de bir ceylan bakışlıya mecnundur Bazısı dünyanın âlayişine kanmış
Bazısı mâl-u mülke aldanmış Bazısı da hayal alemini, gerçek sanmıştır
Oysa her birisi, bir tek sevgili tarafından sınanmıştır...
Söz gemisini sükût umanına saldım ey Gül-i Rana! Şafağı bekleyen bülbüllerin küçücük yüreklerinde kopan fırtınaların uğultusunu, şafağın uyanışına tanık olan kuş-ların hayret nidalarını dinliyorum uzun uzun. Dinledikçe artıyor suskunluğum.

Kendimi dinlemenin suskunluğudur bu. Bunca karmaşanın, bunca gürültünün ve bunca anlamsız endişenin sesini kısıp kendimi dinlemek. Ve kendimi ölçmek mizan terazisinde. Hangisi ağır gelecek: Gereksiz ve anlamsız gürültüler mi yoksa seni varlığıma taşıyarak varlığımı anlamlı kılan düşler mi?
Artık ben, sevmeyi öğrenmekle vazifeli dilsiz bir biçareyim ey Gül-i Rana. Sevgi, akıldan ötede ve beden-den beridedir, anladım. Kavramlar tanımsız, kelimelerin içi boş. Sözün hükmü yok artık. Ki ben, sevmeyi öğrenme çabama engel olmasın diye dilim, kilit vurdum dudaklarıma.
Elveda kelimeler! Elveda mağrur akıl! Elveda bilgi kırıntıları! Hoş geldiniz ilhamlar! Sefalar getirdiniz sezgiler! Başköşeye buyurun duygular!
Ve şimdi sıra sizde gecikmiş davetler, yarım kalmış umutlar! Varın yeni halimi arz eyleyin Gül-i Rana’ya. Bütün kapılarını ardına kadar açarak fukara yüreğimin, onun aşkına layık olmaya çalıştığımı söyleyin. Gönül mülkü emrine amadedir bilsin ve nasıl diliyorsa öyle davransın. İster viran eylesin, isterse mamur.
Oyalanmayın artık ey gecikmiş davetler! Varın ha-ber verin hayal bahçesinin düş çiçeğine. Haber verin o Gül-i Rana’ya. Buyursun gönül mülküne. O mağrur ve o çokbilmiş aklın, gönül mülkünü bir kez daha istila etmesine müsaade etmesin…
Gelsin, sahip olsun gönül mülküne. Beni, aklımla baş başa bırakmasın.

İnsan yağmur gibi olmalı, herkesi ıslatabilmeli. . .
Rahmeti kuşanıp herkese her şeye merhamet etmeli. . .
İnsan sözünü yağmur gibi yumuşakça indirmeli kulaklara;
Kırıp dökmemeli, damla damla söylemeli, ince ince sevmeli. . .
Şefkatli olup kimseyi küçümsememeli, hor görmemeli, kimsenin dalını kırmamalı. . .
İnsan yağmur gibi, bir görünmeli bir saklanmalı. . .
Öyle ince olmalı ki, ihtiyaç duyan onu dizi dibinde bulmalı, ihtiyaç bittiğinde hiç şikayetsiz ortalıktan kaybolmalı. . .
Yağmur göklerden yere serinliktir;
Yağmur yukarıdan aşağıya minnetsiz iniştir. . .
Yağmura “rahmet” diyenlere, yağmur damlaları sayısınca rahmet okumalı...

Seni düsünmüyor degilim… Aklimdasin…
Geçen zaman unutturmuyor Seni…
Aksine geçtikçe günler anliyorsun birseyleri…
Manasiz bir gülüs,tebessümsün yüzümde…
Ne gülüse benziyorsun,ne de aglamaya…
Tuhaf zamanlarda giriyorsun içime…
Sebepsiz firtinasin yaz mevsimimde…
Içimden çok sözler geçer sana dair…
Gülüsünü özler,sesine hasret kalirim bazen…
Birseyler var bilmem farkinda misin?...
Son bir söz kaldi Siire,bir tek kelime belki
Bulmaya çalisiyorum o sözü vefasızlığına rağmen…
Anlatilmaz bir duygu,bilinmez bir bosluk…
Hissetmesem böyle olur mu bunca zamandan sonra…
Söylemem gerekenler bunlar degil farkindayim…
O kadar bos ki ben bile hayret ediyorum kendime…
Konussam diyorum,arasam,bir mesaj belki..
Içimden geçenleri bir bir saysam diyorum…
Dinlersin eminim takmasan bile… Için acir,üzülürsün belki…
Yap diyorum,çekinme,utanma… Bir defa geliyoruz hayata…
Sonra gerçekle yüzlesiyorum.söylediklerin geliyor aklıma…
Ve söylenecek tek bir kelime söz bulamiyorum Bunu anladigim günden beri Vazgeçtim,düsünmüyorum Istesem de olmuyor,bos geliyor
Yerine birisini koyamadigim doğru belki Seni sevdigim gibi kimseyi sevemedim…
Sözümü tutuyorum…
Artik seni rahatsız etmiyorum...

Ey beni herkes unuttuğunda anan Rabbim!Yüzümü, elimi, gözümü, bakışımı, dokunuşumu veren Rabbim! Beni Seni unutanlar arasından çıkar al! Beni bensiz bıraksan da,
Sensiz bırakma! N’olur Rabbim!
Şu biricik ânımı ebedin rüzgârlarına kat ve beni Sana daim yakın eyle!

Yapma Gönül; Bu Postu Sana Ulu Orta Serdirmezler...
Dilenci Kılığıyla Saraya Girdirmezler... Çöllerde Sevda İçin İmtihan Vermeden...
Her MECNUN Diyeni; LEYLA'YA Erdirmezler

Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır.
Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır.
Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır...hz mevana

RABBİM EN SEVDİĞİNİ EN SEVDİĞİM EYLE VE DEĞMESİN SANA YAKLAŞMAYACAK SEVGİ YÜREĞİME..

Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır.
Yusuf kuyudan sultan oldu..hüzünle titreyen gönüle ince bir ah dokunur, kalbi kırık olanın kalbine ALLAH dokunur. Hz Mevlana

Ey Gönül! İnsanlar, Hakk'ın (cc) emir ve yasaklarını dahi kendi nefislerinin arzularına göre yorumlayıp doğru ve yanlış hakkında nefsini kıstas bilip buna göre hüküm kuruyorlar.. Hakiki düşmanı nefsi ve onun kumandanı olan İblis iken düşmanını hep dışarıda sanıyor, başkalarında husumet arıyorlar.. Halbuki bir bilseler,...

Bir gönlü mü kırdın; ağlamalısın.Hele özür dilemesini bilmiyorsan; sendendost olmaz, Senden yâren olmaz..ya incittiğin, kırdığın gönlü ALLAH (c.c.)seviyorsa..! RASULULLAH (S.A.V.) seviyorsa..!hatta arz-ü sema dahi seviyorsa..!!Nerden bileceksin, bilmiyorsun.. Bilseydin ödün kopardı dokunmaktan..

Bu söylediklerim, bu sözlerim, benim gönlümün hallerine, çektiklerime perdedir!
Gül bahçesine benzeyen gönlüm, diken gibi olan düsüncemden öyle utanıyor ki...

Dert sahibi kul derdine derman ararken derman sahibi Allah(cc)kendine yaklaştırmak için dertli kul ararmış.Eger dert olmasaydı Mevla'ya yaklaşmak da olmazdı.Bir hayat ki sonu cennet bu hayatın cefasından ne çıkar???
Bir hayat ki sonu cehennem bu hayatın sefasından ne çıkar???...*

Kepenk Çekiyorum Bütün Acılarıma, Ne Varsa Yaşadığım Rafa Kaldırıyorum Hepsini. Huzura Yönelmek ve Hizmet Etmek İstiyorum. Günahkarmıyım Bilmiyorum, Dönüşü Olmayan Gerisi Gelmeyen Bir Çekim Kuvveti Çekiyor Beni Huzursuzca, ve Bende Burada Bitiyorum...

''Aşk sarmaşığa benzer. Nasıl ki sarmaşık bir ağacı dıştan sarınca yemyeşil gösterir, aşk da öyledir, aşık insanın gözünde bir canlılık vardır. Ama sarmaşık kuşattığı ağacı içten içe kurutur. Tıpkı aşk gibi. Aşk da doğası gereği insanı kuşatır ve içten içe çürütür...!''

Yorulacaksan, zorlanacaksan ,şikayetçi olacaksan, keşkelere sığınacaksan, söze "ama" diye başlayacaksan girme aşk yoluna, Aşk yolunda "u" dönüşü yoktur. Aşk der ki sana:Yolumdaysan başım feda, ama bil ki başını da isterim yoluma. Kahır, kapris gelecekse senden amenna ama ayağına diken batarsa yolumda ah edip vaveylanma...

Mevlanın her şeydeki sırrı SABIRdır... Acıya sabredersin adı METANET olur, İnsanlara sabredersin adı HOŞGÖRÜ olur, Dileğe sabredersin adı DUA olur, Duygulara sabredersin adı GÖZYAŞI olur, Özleme sabredersin adı HASRET olur, Sevgiye sabredersin adı AŞK olur.... (MESNEVİ_mevlana)

Her insan kendi penceresinden bakıyor hayata kimse kendını baskasının yerıne koyamıyor yazıkk bu şekilde kaç insan birbirini kırıyor üzüyor asıyor kesiyor Çokta yapılıcak birşey yokk olacakları izlemekten başkaa bize düşen ders almak doğruya yönelmek şimdii isteyen istedıgını yapsınn...

Hani Yetebilseydim Değiştirirdim Fikrini !! DinLeyeceğini BiLSem Anlatırdım GerçekLeri . . . Neyse bırak bende kalsın.. SoNunun oLmadıgını bıLe bıLe sENi bugüNdE yeNiden sevdiM..

kıR kaLbimi qönLün oLsun, aL heRşeyi gözün doySun, şimDi başKa koLLardayım, bu Da sana kaPak oLsun..! ,)


Facebook Twitter instagram Google+ Pinterest Youtube
Hesaplarımızdan Takip Ederek Bize Destek Olunuz
Yorumlar