En Güzel Nefret Sözleri

Bir gün beni arayacaksın. 
Öyle 11 haneli telefon numaramı çevirerek değil, kokumu arayacaksın. 
Dizlerime yattığında ki huzuru, kollarımın arasındaki mutluluğu, verdiğim değeri arayacaksın. 
Ama arasan da bulamayacaksın. 
Çünkü biliyorsun ki, Bakiyen değil, karakterin yetersiz.

Baktım yüreğinin güzelliği yok, şiirlerim hep boşa, dedim ki: 
Kalbinin çirkinliğine söyleneyim bari. 
Sen git o kadar sev, sevildiğini zannet, ömrünü yoluna ser, onu sen adam et. 
O da senin hayatına etsin iyi mi.

Yakışmayan sadece yalnızlık olsun ağzımıza, yüreğinin kötülüğüne şiirlerim olsun dilimden düşen bu nefretler.

Unutulması gereken anılar taşıyorsan, hata sendedir.

Sen alkolü ağzınla içiyorsun ama yazdıklarını götüyle okuyor karşıdaki.

Neyleyim doğan günü, neyleyim sensiz günü, geceler çoğalırken aydınlık kâr getirmez ki. Vazgeç gönül. Vazgeç sesini duyan yok.

Kaybetmek üzerine bir bahis açılsaydı, benim adıma oraya yazıp yanına da 1.02 oran açarlardı.

Doğrusunu bildiğimiz yalanlara, sıfr biraz daha yanımızda kalsınlar diye inanmışız.

Gururun büyüdükçe, çevren küçülür.

Saçlarınla oynamak, yeni bir uyuşturucu maddesi olarak anayasaya kullanılması yasak madde olarak geçti.

Ben, dünyadan vazgeçmişim bu hayatın tribi kime.

Evet kirli sözlerin sahibi, benim duygularım.

Kim bilir kendini, kime hediye ettin.

Bazen yaşıyorum ya da yaşadığım zannediyorum.

Hayatın gerçek kabusları ile yaşam mücadelesi verenlerdik.

Aşk diye küfrü dolamışız yüreğimize, onu da bilememişiz.

Giderek beni değil; Benliğini terk ettiler.

Yüreklerinde, kundak büyüklüğünde çıban gördüler, koparmakla ancak kurtulduklarını sandılar.

Bak şurada bir adam var, aynanın karşısında. 
Ne güzel kandırdın onu, helal olsun.

Ufakta olsa bir yaşama sevincim vardı ama kırıldı bir kere.

Artık kefaretini ödersin unuttuğun benin, geri dönmeksizin gidişinle.

Oyuncağın kırıldı, babana söylersin yenisini alır sana.

Bazen canımız. Canımızın yandığı, zorumuza gitmezde, hiç istemediğimiz halde, gülmek zorunda kalmamız, çok zorumuza gidiyor.

Üşüdüğüne üzülme, saranın varsa; gün gelir, üşüyen yanın da üşür.

Her şeyin bedeli varken, bu bedava sevmek niye.

Rüzgar da uçmaya çalışan, kuşa bile zordu hayat. Ama bana güç veren. 
Her şeye ragmen, tutunmaya çalışmasıydı yaşama.

Gün geçtikçe zaman duygularını doğramaya başlıyor.

Gördüm ki şu yalancı hayat, kocaman seni seviyorumlarla dolu.

Seni nimetten saysam, öper başıma kordum.

Kendini boykot ediyorum. İçim, seni haddinden fazla sevdiği için.

Bugünü, dünün karmaşasıyla karartma! Dün, dünde kalsın.

Beni boş ver de, rüyalarıma  düşmedi diye, gecenin bir vakti uyanıp şahit oldu mu gözyaşlarına, kafanın altında ki yastığın ya da senle birlikte ağladı mı yorganın çarşafı?


Not: Siz de sitemize katkıda bulunmak istiyorsanız; yorum bölümünü ya da iletişim butonunu kullanarak güzel sözlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
Bu yazımı arkadaşlarınızla paylaşın
Facebook Twitter instagram Google+ Pinterest Youtube
Hesaplarımızdan Takip Ederek Bize Destek Olunuz
Yorumlar