Karamsar Sözler, Karamsar Mesajlar

Acı çektikçe insan olgunlaşırmış, 
Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın. (Cemal Süreya)

Sol yanım ağrıyor anne, inceden bir sızı içinde yüreğim kanıyor, karamsarlık başucumda dolanıyor.

Karamsar, rüzgârdan yakınır; İyimser, değişmesini bekler; 
Gerçekçi ise, yelkenlerini ayarlar. (William Arthur Wardpic)

Mutluluk hep sizin olsun, ben acılarla yaşayayım, umut sizin dünyanızda güneş olsun ben yağmurda ıslanayım, böyle yaşamaya alıştım ben yavaş yavaş karamsarlığa doğru yol alayım.

Karamsarlık, neşeye göre daha bulaşıcıdır. (Filibeli Ahmed Hilmi)

Karamsar olmamda suç senin değil benim; olmayacak duaya amin, yağmayacak yağmura umut bağladığım için.

Boşuna mutlu olmaya çalışmayın, çalıştığınız yerden sormuyorlar.

Gitgide büyüyen bir karamsarlık vardı içimde, olanca gücüyle yüreğime çöken bir ağırlık. (Ahmet Ümit)

Hayatta üç şey dileme şansım olsaydı. 
Seninle karşılaşmamak, seni tanımamak ve yaşadığım tüm anıları silmeyi dilerdim.

Benimki karamsarlık değil aslında, biraz unutulmuşluk, birazda kimsesizlik.

Karamsar olmayacağım hep ümit edip sürekli olumlu düşüneceğim diyorum ama her şey sanki benim üstüme üstüme geliyor ne var ne yok elimden alıyor.

Benimki karamsarlık değil aslında, biraz unutulmuşluk, birazda kimsesizlik.

Kötümserlik umudu tüketen, sahibini ânın içine gömüp onu geleceğin nasibinden mahrum eden bir halet-i ruhiye. (Dücane Cündioğlu)

Karamsar olma, umudunu kaybetme diyorlar. 
Bilmiyorlar ki kaybedecek dahi bir umudumun olmadığını.

lşığı bitmek üzere olan bir lamba gibiyim, hafiften hafiften, içten içe kararıyorum.

Yıkıldı yolunu bekleyen şehir, artık gelsen de bir gelmesen de bir. (Nurullah Genç)

Bu hayattan çok bir beklentim olmadı zaten, zaten beklediğimde hiç benim olmadı.

Aslında biraz da karamsarlık karartılmış hayatların imzasını taşır.

Gece olunca içimi ince bir sızı kaplıyor, karamsarlık bulanık bir su gibi yüreğime çöküyor ve hiç gitmiyor.

Karamsarlığımı iki doza çıkardım. Bir sabah bir akşam alıyorum artık.

Bazen oluyor insan kendinden kaçıyor; yaşadıklarından, geçmişinden, hayal kırıklıklarından…

İnsanoğlu böyleydi işte; iyi ile kötü, güzel ile çirkin, ümit ile karamsarlık aynı vücutta yer bulabiliyordu. (İsmail Bilgin)

Ne zaman mutlu olmaya kalksam, otur diyor yalnızlığım, otur. (Küçük İskender)

İnsan bazen öyle bir hale geliyor ki ölümün ıssızlığını andıran bir karamsarlık çöküyor içine.

Eğer karamsarlık her şeyden vazgeçip, geçmişine küsüp, hayal kırıklığına küsüp yaşamak ise evet ben karamsarım.

Yerlere göklere sığdıramadığı beni, bir elvedaya sığdırdı.

Ey hayat! O kadar yorgunum ki, susup da ağlayasım, ölüp de dinlenesim var.

Bizde mutlu olmayı biliriz elbet, bizde kahkahalar atarak güleriz elbet ama size gülen hayat bize de gülerse, size gülen şans bize de gülerse.

Bitmemiş bir aşkın acısını yüreğinde hissederken, hayırlısı deyip susmak ne acı.

İçimde bir karamsarlık var gözlerimi uzaklara daldıran, beni bu hayatta her şeyden soğutan.

Sanki ben dünyaya gelince dertlerin başka gidecek kapısı kalmamış gibi hepsi benim başımdalar.

Çocuklukta içimizde oluşan mutluluk yerini zamanla karamsarlık ve düşünceyle çekilen sancıya bırakır. (Özgür Bacaksız)

Karamsar ve yorgunum ama yaşanılan iyi kötü her şeye eyvallah diyecek kadar onurluyum.

Son umudumda kırıldıktan sonra artık yaşamak için kalmadı dermanım, gözlerine bakarak ağladım ama sen beni hiç anlamadın.

Karamsarlık düşünen insanın ayrıcalığıdır. (Eric Emmanuel Schmitt)

Sırtımda bir hançer ile yaşıyorum, gün geçtikçe kan kaybediyorum. 
Ölmek için son baharı bekliyorum.

Bülbülün elinden aldın mı gülünü, nasıl istersin güzel güzel ötmesini.

Sen beni düşünme artık, sensizlik derin yaralar açsa da yüreğimde, sen beni merak etme. Bildiğin gibi iyi değilim işte.

Şimdi bir lades kemiği gibi ortadan ikiye böldük aşkı, sakın bana dokunma hepsi aklımda.

Seninle küçücük olan bu şehir, sensiz kocaman dipsiz bir kuyu oldu bana.

Sorma artık bana nasılsın diye, iyiyim desem iyi olacak mısın, kötüyüm desen üzülecek misin? Ölüyorum desem yasımı tutacak mısın?

Hani sevgi hep kazanırdı, hani aşklar hiçbir zaman bitmezdi, hani benimle bir ömür tüketecektin.

Eğer bugün çok acı çekiyor ve yalnızsam ve de kendi içime kapanmış karamsarsam, bunu nedeni sen ya da başka birisi değil, bunun nedeni sadece benim. 
Evet sadece benim, olmayacak duaya amin, bitmeyecek çiçeğe su verdiğim için.

Özlemenin azı ya da çoğu olmaz, yüreğe düştü mü yakar işte.

Bazen sevmek bile işe yaramıyor. 
Çok seviyorsun sevdiğin kıymet bilmiyor, hiç sevmiyorsun sevmediğin için gidiyor.

Sanırım ruhum karamsarlık havasına girmiş. 
Ne kimseyle konuşasım ne de bir şey yapasım var.

Senden özür diliyorum kalbim, ben sevdim sen yandın.

Yanıyorum desem, odun atmak için ateşimi arayacak çok insan çıkar.

Paranın parayı çektiğini biliyordum da, mutluluğun mutluluğu çektiğini bilmiyordum.

Vazgeçmek aslında her zaman zayıflık değildir. 
Bazen onu bırakacak kadar güçlü olmaktır.

Ben her zaman gözlerden yaş akar zannederdim, bazen kalpte ağlarmış sessizce.

Karamsar olma, umudunu kaybetme diyorlar. 
Bilmiyorlar ki kaybedecek dahi bir umudumun olmadığını.

Acı çekmeyen bir ruh mutluluktan anlamaz, benim gibi de çok acı çeken mutluluğu bulsa bile acısın yaşar.

Bazılarına verdiğim değerin fazlalığı, piyasayı bilmediğimden değil, cömertliğimdendir. 
Üstü kalsın.

Ben senin gözlerinden ne demek istediğini anladım ama sen benim sözlerimden anlamadın.

Kendine iyi bak diyerek giden birisinin haklı bir nedeni vardır elbet.

Hayat sahnesinde bize hep hüzünlü rolleri oynamak düştü, mutluluğu sadece uzaktan seyrettik.

Facebook Twitter instagram Google+ Pinterest Youtube
Hesaplarımızdan Takip Ederek Bize Destek Olunuz
Yorumlar