Sahur Mesajları Sahur Sözleri

En Güzel Sahur Mesajları Sahur Sözleri Yeni


Allah’ım- neden böyle bir duruma düştüm? Ne zaman ıslah olduğumu ve tövbe edenlerin toplantılarına katılmaya yakın olduğumu sandımsa azmimi kıran ve sana kulluk etmeğe engel olan önemli bir hadiseyle karşı karşıya kaldım. 
Ey Mevla’m yoksa beni kapından kovmuş ve hizmetinden kenara mı itmişsin?

Belki de, senin hakkını hafife aldığımı gördüğün için beni kendinden uzaklaştırmışsın. 
Veya senden yüz çevirdiğimi gördüğün için bana gazap etmiş ve ya beni yalancılardan sayıp da teveccühünden atmışsın veya nimetlerinin şükrünü yerine getirmeyen bir kul olduğumu gördüğün için beni mahrum etmişsin veya alimlerin toplantısından uzak olduğum için beni aşağılamış ve ya beni gafillerden sayıp dolayısıyla rahmetinden ümidimi kesmişsin. 
Veya başıboş insanların toplantılarına meyil ettiğimi görüp beni onlara dost kılmışsın veya benim duâmı işitmek istemediğin için beni dergâhından uzaklaştırmışsın veya suçum, günahım ve senden utanmadığım için beni cezalandırmışsın. Ey Rabbim! Eğer beni affetsen bu sana yaraşır; nitekim benden önce nice günahkârları sen affettin. Çünkü -Ey Rabbim- senin lütuf ve keremin günah işleyen kulları cezalandırmaktan daha yücedir; ben de senin lütfuna sığınıyorum. 
Gazabından senin merhametine doğru kaçıyorum. 
Affın hakkında iyi kanaate sahip olana mağfiretin muhakkaktır.

Allah’ım! Senin fazl ve hilmin o kadar büyük ve geniştir ki, hiç bir zaman beni amel ve günahımdan dolayı aşağılamazsın. Ey mevlam! Ben neyim ve değerim nedir ki?! 
Ey mevlam! Lütuf ve keremin hürmetine beni bağışla. 
Kusurlarımı ört. Zatının azameti hürmetine günahımdan geç.

Ey Mevla’m! Ben, senin büyüttüğün küçüğüm; ilim bahşettiğin cahilim; hidayet ettiğin yolunu kaybedenim; yücelttiğin hakirim; güvence verdiğin korkanım; doyurduğun aç ve suya kandırdığın susamışım; giyindirdiğin çıplağım; zenginleştirdiğin fakirim; güçlendirdiğin zayıfım; aziz ettiğin zelilim; şifa verdiğin hastayım; bağışta bulunduğun dilenciyim; günahını örttüğün günahkârım; hatasını bağışladığın hatakârım; (neslini) çoğalttığın azım; yardım ettiğin mustazafım; huzuruna kabul ettiğin kovulmuşum.

Ey Rabbim! Ben, gizlide senden hayâ etmeyen utanıp çekinmeyen, açıkta seni göz etmeyen zavallıyım. Ben, büyük musibetler sahibiyim. 
Ben, Mevla’sına karşı çıkan cüretkârım. 
Ben, gökyüzünün güçlü Rabbine isyan eden biriyim. 
Ben, büyük günah yolunda malını harcayanım. 
Ben, büyük günahlara doğru koşanım. Bana mühlet verdin, kendime gelmedim. 
Günahlarımı örttün, çekinmedim. Günah işlemekte haddi aştım. 
Beni gözünden düşürdün, yine kendime gelmedim. 
Ama sen hilminle bana mühlet verdin; kereminle kusurlarımı örttün; bana karşı kusurlarımı hiç görmemiş gibi davrandın; benden hayâ ediyormuşsun gibi günahlarımın azabını benden uzaklaştırdın.

Allah’ım! Günah işlediğim zaman, senin Rablığını inkâr ederek, emrini hafife alarak, azabına göğüs gererek, tehdidini umursamayarak günah işlemedim. 
Bir hataydı oldu; nefsim onu bana güzel gösterdi; heva ve hevesim bana galip geldi; bedbahtlığım buna yardımcı oldu. 
Diğer taraftan kusurlarımı örtmene, aldandım. 
Böylece, sana isyan ettim, emrine muhalefete kalkıştım. 
Şimdi senin azabından kim kurtaracak beni?! 
Yarın davacılarımdan kim koruyacak beni?! 
Eğer tutunacağım ipi çekip koparırsan, kimin ipine tutunurum ben?! 
Amel defterimin açılacağı gün vay benim halime! 
Eğer kerem ve sonsuz rahmetine ümit etmeseydim ve rahmetinden ümit kesmemi yasaklamamış olsaydın, yaptıklarımı hatırladığımda tamamen ümitsizliğe kapılırdım, ey çağırılanların en hayırlısı ve ey ümit edilenlerin en üstünü!

Allah’ım! İslam’a olan bağlılığımla sana yöneliyorum. Kur’an’ın hürmetine sana güveniyorum. Ümmî, Kureyşî, Haşimî, Arabî, Tihamî, Mekkî ve Medenî olan Peygamber’in aşkına, sana yaklaşmayı ümit ediyorum. O halde, imanla olan tanışıklığımı yabancılığa çevirme. 
Mükâfatımı, senden başkasına ibadet eden kimsenin mükâfatı gibi kılma. 
Çünkü insanlardan bir grup, kanlarının dökülmesini önlemek için dilleriyle iman ettiler ve arzuladıklarına kavuştular. 
Biz ise, bizi bağışlayasın diye sana dilimiz ve kalbimizle iman ettik. 
Öyleyse bizi de arzuladığımıza kavuştur; sana olan ümidimizi kalbimizde sabitleştir; bizi hidayete kavuşturduktan sonra kalbimizi saptırma ve kendi katından bize bir rahmet ihsan et; şüphesiz sen, bol ihsan sahibisin.

Andolsun izzetine, kalbime ilham olan bilgiye dayanarak senin kerem ve geniş rahmet sahibi olduğunu bildiğim için, beni kovsan dahi, kapından ayrılmam ve sana yalvarmaktan vazgeçmem. Kul, Mevla’sından başka kime gidebilir?! Yaratılan, kendisini yaratandan başka kime sığınabilir?! Allah’ım! Beni (kıyamet günü) ağır zincirlere vurup insanların arasında ihsanını benden kessen, insanların gözlerini kusurlarımı görmeye açsan, ateşe sürüklenmemi emretsen ve benimle iyi kulların arasında ayrılık düşürsen, yine de senden ümit kesmem; affına olan ümidimden vazgeçmem; senin sevgin hiçbir zaman kalbimden çıkmaz. Ben, hiçbir zaman verdiğin nimet ve ihsanlarını ve dünyada kusurlarımı örtmeni unutmam.

Sahur Sözleri Komik, Sahur Sözleri Anlamlı, Sahur Duası Sözleri, Güzel Sahur Sözleri, Sahur Vakti Sözleri,  Sahur Selası Sözleri, Sahur Davulcusu Sözleri, Sahur Bereketi Sözler, Dini Sahur Sözleri, Sahur Güzel Sözleri,
Hesaplarımızdan Takip Ederek Bize Destek Olunuz
Sizinde Aklınızda Güzel Sözler Varsa Yoruma Yazıp Diğer Kullanıcılarımızla Paylaşabilirsiniz.
Yorumlar